Teknolojinin gelişimi ile savaşların değişimi gözler önüne seriliyor. Geçen ay Estonya’da güvenlikli bir askeri üste Kilitli Kalkan Operasyonu adıyla bir operasyon düzenlendi.
Bu askerlerin katıldığı, kurşunların atıldığı, tankların, uçakların ya da kamuflaj boyasının kullanıldığı bir operasyon değildi.
Kontrol odasının bile dışına çıkmayan bu birlikler yeni tür savaşçıları, “siber savaşçıları” temsil ediyordu.
Kilitli Kalkan Operasyonu’na katılan ve enformasyon teknolojisi uzmanlarından oluşan bir ekipten, Avrupa çapında dokuz ayrı ekibe saldırıda bulunması istendi.
....
....
Bu süre zarfında da sistem, saldırılara açık halde beklemek zorunda.
Stuxnet virüsünün becerileri
Alman güvenlik danışmanı Ralph Langner, 2010′da ortaya çıkan ve anti-virüs program şirketlerini şaşırtan Stuxnet adlı virüsün kaynağını araştırmaya koyulmuş.
Stuxnet, bulaştığı uygulama programlarına genel olarak zararı dokunmayan, özel bir amaçla tasarlanmış bir virüstü.
Bilgisayardan bilgisayara geçerek 15 bin kodu içeren ve Microsoft Windows’un daha önce tespit edemediği dört program hatasını ortaya çıkaran bu virüsün yaratıcılarının, işinin ehli kişiler olduğu görüldü.
Stuxnet’in, İran’ın Natanz’daki nükleer faaliyetlerindeki uranyum santrifüjlerini kontrol eden sistemi hedeflediği ortaya çıktı.
Bugün bu virüs saldırısını Amerikan ya da İsrail ajanlarının geliştirdiği söylentisi oldukça yaygın.
Ralph Langner, Stuxnet saldırısının iran’ın nükleer projesini iki yıl geciktirdiğini ve bunu 10 milyon dolar gibi göreceli olarak düşük maliyetle gerçekleştirdiğini belirtiyor.
Siber suçlar konusunda uzman olan Prof. Peter Sommer, bu tür programları geliştirmek için araştırma ve yüksek beceri gerektiren bir programcılığa ihtiyaç olduğunu, bunun altından da ancak gelişmiş devletlerin kalkabileceğini ve onların da genelde rasyonel davanarak sivil hedeflere yönelik saldırılarda bulunmayacaklarını varsayıyor.
Fakat Langner, dünya çapında bütün bilgisayarları saran Stuxnet’in kodunun, teröristler dahil, konu hakkında bilgi sahibi bireyler tarafından elde edilebileceğini, kopyalanıp yeniden kullanılabileceğini ve bunu yapmak için gereken teknolojinin internette mevcut olduğunu söylüyor.
Sınırsız IP adresi
Langner ayrıca, siber silahların yaygınlaşması durumunda, bunların, daha çok internet bağımlılığı fazla olan Batı’yı hedef alacağını; alışılagelmiş eski askeri caydırıcılık kurallarının geçerli olamayacağı yeni koşullarda, siber saldırıya, benzer bir saldırıyla karşılık verilmesinin mümkün görünmediğini düşünüyor.
Bugün sadece 4,3 milyar Internet Protokol adresi mevcut; fakat bu yıl içinde bunların sayısının sınırsız olmasını sağlayacak yeni bir sürüm çıkacak ortaya.
.....
.....